Çulsuz bir babanın oğlu; hırsına kapılıp zengin olmak için her yolu mubah görüyor.Hedefine ulaşmak için 50 takla atan oğul, gün geliyor hükümette önemli bir koltuk kapıyor.Hırsız doyar mı? Hesabı allı ballı işlere uğraşan beyefendi kısa sürede heybesini dolduruyor.
Heybe dolmaya doluyor da; bu seferde gün gelir de servetimi kaybedersem korkusuna kapılıyor!. "Güvenilir" ortaklarıyla, fal bakıcılarla, müneccimlerle, korumalarıyla konuşuyor ama bir türlü aradığı huzuru bulamıyor. En son, dini menfaati için kullanan "post uçuran" bir şeyhe müracaat ediyor.
Hortumcuyu dinleyen şeyh;
- ah oğlum ah!.. Çok geç kalmışsın!. Benim gibi biri Resmi; nikahlı üç dört karın olsaydı; en az on kızın olurdu. Hesap dedin. Al sana her yıl bir düğün. Gelsin takılar, verilsin hesaplar… Bundan daha kolay hesap olur mu?..